Matematik Mühendisliği Bölümü’nden araştırma görevlimiz Ömer Volkan Cüran, Ayazağa Yerleşkemize günde 60 km pedala basarak ulaşıyor.



Ömer Volkan Cüran, geçtiğimiz yılın yaz aylarında evden işe bisikletle gidip gidemeyeceğini düşünürken yol bisikletiyle tanıştı. Maltepe’de oturan Cüran, iki hafta içerisinde kondisyonunu yeterli seviyeye getirdi ve rotasını çizerek Ayazağa Yerleşkemize ulaşmaya başladı.

Araştırma görevlimiz iki teker üstündeyken Maltepe-Kadıköy arasını sahilden 35 dakikalık sürede aldıktan sonra Kadıköy-Beşiktaş arasında vapurla yolculuk ediyor, ardından Ortaköy, Bebek, Arnavutköy ve Rumeli Hisarı önünden Balta Limanı’na ulaşıyor. Cüran yolculuğun son aşamasında ise Ayazağa Yerleşkemize Etiler Kapısı’ndan girip Yeşil Kampüs’te bir süre daha pedala bastıktan sonra, seyahatini Fen-Edebiyat Fakültesi’nde noktalıyor. Bir buçuk saat süren bu yolculuğun dönüşünde ise aynı yol haritasını ters yönde izliyor.

Pek çoğumuza ilk bakışta imkânsız gibi görünen bu yola zamanla alıştığını söyleyen Cüral, günlük hayatının bir parçası hâline gelen bisiklet yolculuğunun oldukça keyifli olduğunu da belirtiyor. Bunun yanında, değişen hava koşullarına göre şehir hatları vapurlarına bindiği noktalarda değişiklikler yapıyor. Soğuk havalarda üşümemek için Üsküdar-Beşiktaş, ılık havalarda Kadıköy-Beşiktaş, zamanı olduğu takdirde ise Çubuklu-İstinye arasındaki arabalı vapur hattını kullandığını söylüyor.

Bisikletli yaşam, hareketli ve kaliteli bir hayat sağlıyor

Bisikletin hareketli ve sağlıklı yaşam için son derece işe yaradığını hepimiz biliyoruz. Ömer Volkan Cüran bisikletle yolculuk etmeye başladığından beri bunun sonuçlarını almaya başladığını vurguluyor. Ayrıca, bisikletin çevreye saygılı ve zaman kazandıran bir ulaşım aracı olduğuna da dikkat çekiyor.

Bisikletli yaşama karar verdikten sonraki ilk iki ayı kondisyonunu geliştirmeye ayıran araştırma görevlimiz, ardından gelen soğuk dönemde pedala basmanın vücut ısısını artırdığını fark etmiş ve bisikleti kışın da kullanabileceğini düşünmüş. Herhangi bir sorunla karşılaşmayan Cüran, aynı yılın bu dönemlerine göre bağışıklık sisteminin güçlendiğini ve daha az sağlık sorunu yaşadığını da sözlerine ekliyor.



“Bisiklet, İstanbul’da hem ekonomik hem çevre dostu bir taşıt”

Bisikletle ulaşım, karbon ayak izi ve enerji tasarrufu bakımından da son derece avantajlı olduğunu söyleyelim. Kaldı ki motorlu taşıtlara yapılan bakım ve sarf malzemeleri harcamalarının ciddi bir ekonomik yük getirdiğini de göz ardı edemeyiz.

Ömer Volkan Cüran tam da bu noktada güzel bir örnek veriyor: “Benim rotamı arabayla giden bir sürücü, yaklaşık 30 ila 40 TL benzin parası, 8.75 TL de köprü geçiş ücreti ödüyor. Yani toplamda 50 TL’ye yakın bir masraf oluşuyor. Benim yol masrafım ise gidiş ve dönüş olmak üzere, sadece 2 vapur geçişi yaptığımdan 2.5 TL. Bu durum, bütçemi yönetebilmem adına bana büyük bir kazanç sağlıyor.”

Cüran’dan toplu taşıma ile bisikletle ulaşımı karşılaştırmasını da istedik. Her iki yöntemle de Ayazağa Yerleşkemize aynı sürede ulaştığını söyleyen araştırma görevlimiz, mesai başlangıcı ve bitimi saatlerindeki yoğunluk sebebiyle bisikleti tercih ettiğini, böylece Boğaz manzarası eşliğinde daha rahat bir yolculukla şehrin tadını çıkardığını ifade ediyor.

İTÜ Bisiklet Kulübü’ne katılmanın tam zamanı!

Cüran, bisikletli yaşama başladıktan bir süre sonra, İTÜ Bisiklet Kulübü ile iletişime geçmiş. Hatta, kulübü Antalya’da düzenlenen yarışa katılmaya yönlendirmiş. Rumeli Feneri’nde çıkılan antremanın ardından İTÜ Rektörlüğü’nden de destek alan ekip bu yarışa katılmış. Kulübün motivasyonu arttığı gibi etkinliği de yükselmiş. Öyle ki Türkiye’de ilk defa düzenlenen Uluslararası UCI GranFondo Antalya Yarışlarına katılan tek üniversite takımı olmuş.

Ömer Volkan Cüran: “İTÜ, bisikletli yaşam için en iyi yerlerden biri.”

Ömer Volkan Cüran, bisikletle ulaşıma alıştıkça, daha fazla yol almaya başladığının altını çiziyor. Sürüş performansını hafta içi 70-80, hafta sonu 120-130 kilometrelere kadar çıkarabildiğinikaydeden araştırma görevlimiz, bunun hem zihinsel hem de bedensel açıdan kendisine pek çok katkı yaptığını belirtiyor. İki teker üstünde pedala basmanın sağlıklı yaşam sağladığı gibi trafiği ve hava kirliliğini de azaltacağını hatırlatıp yollardaki otomobil sayısını ve trafik sıkışıklığını azaltmanın en kolay yolunun bisikletli yaşam olduğunu savunuyor.

Yerleşkemizin bisikletle ulaşım konusunda oldukça pratik bir alan olduğunu da ekleyen Cüran: “İTÜ, çok merkezi bir yerde konumlanan büyük bir yerleşkeye sahip. Sadece İTÜ öğrencileri ve çalışanları bile İTÜ’ye bisikletle gelmeye başlasa, bu durum İstanbul’daki trafik yoğunluğuna önemli bir katkı anlamına gelir. Umarım hepimiz, bu olanaktan en iyi şekilde yararlanırız” diyerek sözlerini tamamladı.