Sürdürülebilir Peyzaj Anlayışı
Yeşil Kampüs anlayışı ile peyzaj çalışmalarına yaklaşık 2 yıl önce başlandı. Yeşil kampüs projesi kapsamında, öğretim üyelerimizin danışmanlığında, mezun, personel ve öğrencilerimizin de katıldığı bir süreç çerçevesinde, çevre düzenlemelerinin ekolojik, sosyal ve ekonomik boyutlara dikkat edilerek gerçekleştirilen çalışmalar büyük bir titizlikle yürütülüyor.
Sürdürülebilir peyzaj anlayışımıza uygun olarak gerçekleştirilen tasarım ve uygulama çalışmaları, genel olarak, 5 başlık altında toplanabilir.
Sert zemin düzenlemeleri
Su geçirimliliği yüksek, mekan algısını kuvvetlendiren, yaya/bisiklet kullanımına öncelik sağlayan, engelli kullanıcılarının rahat dolaşımına imkan sağlayan ve doğal hayatın sürdürülebilirliğine mümkün olduğunca katkı veren malzeme ve detay çözümleri gerçekleştirilmektedir.
Bitkisel düzenlemeler
Mümkün olduğunca az su tüketen, iklime uygun, her mevsimde mekana karakter katan bitki türleri tercih edilmekte ve bu bitkiler, yerleşke içi bitkisel düzenleme ilkelerine uygun bir biçimde düzenlenmektedir.
Sulamaya ilişkin düzenlemeler
Bitkisel materyalin hayatta kalabilmesi için gerekli sulama suyunun temini ve su tüketiminin azaltılması amacıyla, bitki türüne ve alan özelliklerine uygun sulama sistemi ve ekipman tercihleri gerçekleştirilmektedir.
Aydınlatmaya ilişkin düzenlemeler
Düşük tüketimli (çoğunlukla LED teknolojisini kullanan) ve uzun ömürlü aydınlatma ürünleri ile gerçekleştirilmiş güvenli, ekonomik ve estetik aydınlatma yaklaşımı benimsenmiştir ve uygulamalar bu çerçevede gerçekleştirilmektedir.
Kent mobilyaları ve yardımcı elemanlara ilişkin düzenlemeler
Uzun ömürlü, sürdürülebilir, kullanıcı dostu, ergonomik ve engelli kullanım ilkelerine uygun malzeme ve eleman tercihleri ön planda tutularak tasarımlar gerçekleştirilmektedir.
Bunların dışında, sürdürülebilir peyzaj anlayışımızı destekleyen su, enerji ve atık yönetimi konularında da çalışmalar devam etmekte; ilgili yönetmelik ve yönergelerin hazırlanmasının yanısıra, özellikle yeni ve sürdürülebilir teknolojilerin geliştirilmesi ve kullanılması konusunda, tüm üniversite çalışanları, Teknokent ile işbirliği içerisinde çok değerli katkılar sağlamaktadır.
Sürdürülebilir peyzaj düzenleme çalışmalarına, İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İTÜ Mimarlık Fakültesi Peyzaj Bölümü akademisyenlerinin ortak işbirliği ile başlandı. Bu çalışmalardaki ilk amaç; İTÜ Ayazağa Kampüsü’nün içinde yer aldığı yeşil alanı korumak ve daha nitelikli hale getirmek oldu. Yapılan çalışmalarda iklime ve yerleşke içi peyzaj tasarım ilkelerine uygun projelerin ve düzenli bakımın gerçekleştirildiği bir peyzaj anlayışı benimsendi. Özellikle bakım çalışmalarının gerçekleştirilmediği durumlarda, doğru seçilmiş ağaçların bile zaman içinde kuruduğu ve öldüğü tespit edildi. Kampüsün doğal hayat envanteri çıkarıldı. Bu envanterdeki ağaçlar sınıflandırıldı. Hastalıklı ve sağlıksız ağaçların, çok sık dikim ve bakımsızlıktan kaynaklanan hastalıklara sahip oldukları ve güçsüz kaldıkları gözlemlendi. Bu nedenle, zaman zaman ağaçlar, uzmanların yönlendirmesiyle, seyreltildi ve daha rahat büyüyebilecekleri yeni alanlara taşındı. Taşınma işlemi esnasında ağaçların köklerine zarar vermeyecek özel araçlar kullanıldı. Aralama ve seyreltme işlemleri ile ağaçların arasında uygun mesafe sağlandıktan sonra ağaçların güneşten daha fazla istifade etmesi sağlandı. Yerleşkenin içine erguvan, sığla, çınar, ıhlamur gibi iklime uygun ağaçlar dikildi ve dikimine devam ediliyor. Yerleşkenin içinde çeşitli bölgeler tespit edildi. Bu bölgelerdeki ağaçların güneşi hangi açıdan ne kadar aldığı, bulunduğu toprağın verimliliği, sağlıklı büyümesi açısından başka ağaçlarla olan mesafesi gibi hususlar göz önünde bulundurularak, yeni ağaçlandırma çalışmalarına başlandı. Tüm bu çalışmalarla, Yerleşke içerisinde zengin ve sağlıklı bir bitki çeşitliliği sağlanması konusunda adımlar atıldı.
Öncesi ve sonrasıyla Yeşil Kampüs
Yeşil Kampüs anlayışı ile yapılan çalışmalarda ana amaç biyolojik çeşitliliği destekleyen ve çevre kalitesi yüksek bir kampüs yaratmak.
• Mevcut ağaçlara ek olarak bölge iklimine uygun 1200 adet yetişmiş ağaç dikildi. Ağaçların yanı sıra çalılar, yer örtücüler vb alt grup bitkiler de kazandırıldı.
• Kütüphanemizin karşısındaki yol, asfalttı ve yaz ayında çok ısınıyordu. Buradaki yağmur suyu toprağa karışamıyordu. Yollar estetik anlamda çok bozulmuştu. Can güvenliği açısından da sürdürülebilirliği güvensizdi. Bu bölgede yaptığımız altyapı ve peyzaj çalışmaları ile bölge daha yaşanabilir bir alan haline getirildi.
• Kütüphaneden sosyal merkezlere geçişin sağlanması gerekiyordu. Bu kortenden bir takım üniteler koymak gerekiyordu ki bu sirkülasyon taşınabilsin. Kortene dikkatli bakıldığında bazı ızgaraların olduğu görülecektir. Bunun amacı suya bariyer etkisi olmasın, toprağa daha rahat karışsın mantığıdır. Korten paslanmış çeliktir ve bu pasın etrafındaki peyzajın da bir takım olumlu etkileri vardır. Aslında bizim gibi doğada bitkilerin de demire bir takım minerallere ihtiyacı var. Çok tipik uygulamalarda kimyasal gübre alınır ve bitkiye verilir. Bu kapsamda kendi kendine çevirebilen bir peyzaj olması bu kortenin oluşturmuş olduğu pasın toprağa karışmasıyla ve yağmurla daha geniş yüzeye yayılmasıyla toprağın mineral ihtiyacının karşılanması ve bitkinin büyümesi için gerekli ek destek sağlanıyor.
• Ayazağa Kampüsü’ndeki Konukevi’nin önüne geçirimli beton uygulaması yapıldı. Sirkülasyonu yoğun olan bir bölge olduğu için yürünebilir bir zemin oluşturmak gerekiyordu. Burada insanların rahatlıkla kullanabildiği geçirimli beton kullanıldı. Geçirimli betonla ilgili Türkiye'de bu ölçekte ve bu içerikte uygulama yapan ilk üniversiteyiz. İTÜ'nün öz kaynaklarından istifade edilerek İnşaat Fakültesi’nden Malzeme Kürsüsü’nden akademisyenlerle çalışıldı. Akademisyenlerimiz, kampüsümüze uygun geçirimli beton malzemesi oluşturdu. Kampüsümüzde yağmur yağdığında bu bölgede su, toprağa karışıyor. Geçirimli betonun uygulaması sayesinde yağmur yağdığında ortada çamur ve su birikintisi olmuyor.
Dip not: Çalışmalar yapılırken, tam geçirimli betonun dibine bir papağan gelmiş bir şeyler yemeye çalışıyordu. Bölgede asfalt olsaydı oradaki sıcaklıktan dolayı böyle bir hayvan buraya gelemezdi. Böyle bir kuş türünün buraya gelmesi, bir yıllık bir emeğin olgunluğa ulaşmasının sonucudur.
• Kampüs içinde zaman zaman beton yüzeyler kullanıldı. Yalnız bunların yönleri biyofiltrelere doğru verildi.
• Ayazağa Kampüsü’nde bankamatiklerle ilgili bölgede de sirkülasyonu aksatmayacak daha kullanılabilir bir mekana dönüştürmek amacıyla düzenleme yapıldı. Düzenlemede granit ve ahşap kullanıldı. Yapılan çalışma ile yağmur yağdığında su doğrudan toprakla buluşturuldu. Aynı zamanda da sosyalleşilebilecek mekanlar oluşturuldu.
• Kampüs içinde bulunan bazı bitkilerin su tutma kapasitesi yüksektir. Suyun olmadığı dönemlerde de susuzluğa dayanırlar. Bunlar yağmur bahçesi bitkileridir. Bu bitkilerin bir diğer özelliği de karbon tutucu olmalarıdır. Çok yüksek derecedeki sıcaklıklara dayanırlar. Asfalttaki su bu bitkiler vasıtasıyla süzülerek filtreleniyor ve su kanala girip Gölete deşarj ediliyor. Gölete yine doğadan gelen suyu gönderilmiş oluyor.
- Rektörlük Binası kapılarına kimlik kazandırılması amacıyla, her üç girişte ve çevresinde bitkisel düzenlemeler yenilendi. Her mevsim renkli ve davetkar bir görünüm elde edildi.
• Yerleşke içi aydınlatmalar yenilenmeye ve mekana kimlik katacak armatür türleri kullanılmaya başlandı. Gerçekleştirilen tasarımlarda, mümkün olduğunca, metal halide, akkor telli ve fluresan tipi aydınlatmalar yerine, LED ve power LED ampüller kullanılıyor.