İTÜ’nün de paydaşı olduğu İGA tarafından hayata geçirilen Atıktan Sanata ArtWist Projesinin ilk ürünleri İstanbul Havalimanı Terminal Binası’ndaki sergide izleyicilerle buluştu. Sergi, 7-30 Nisan tarihleri arasında ziyaretçilerini bekliyor.
.png?sfvrsn=3)
Sıfır Atık Projesi hedeflerinden yola çıkarak, ArtWist Atıktan Sanata Projesi’nin tüm paydaşlarının sanat ve tasarım işlerini içeren sergi ve haziran ayına kadar yapılacak farklı temalardaki 4 farklı atölye çalışması ile elde edilecek tüm gelir Ağaçlı ve Kemerburgaz ÇODEM'e (Çocuk Destek Merkezi) bağışlanacak.
2017 yılından itibaren İTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü’ndeki atölye ve mücevher tasarımı derslerinde İstanbul Havalimanı'nda inşaat sürecinin ardından ortaya çıkan demir, plastik, ahşap ve iş makinelerinin çeşitli parçalarından oluşan atık malzemelerin farklı kullanım senaryoları üzerine çalışıldı. Öğrenciler proje ve sürüdürlebilirlikle ilgili derslerinde geri dönüşüm, tekrar kullanım, ileri dönüşüm konularında edindikleri kuramsal bilgiye dayanarak deneysel çalışmalar yaptılar.
.jpg?sfvrsn=4)
Bu kapsamda İTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü öğretim görevlisi Mehmet Erkök “Advanced Modelmaking” dersinde öğrencilerle havalimanı atıklarından model çalışmaları, Prof. Dr. Gülname Turan da “Introduction to Jewelry Design” dersinde öğrencilerin “ifade parçaları (statment piece)” çalışmaları yürüttü. Öğrencilerin farklı malzemelerle birebir tasarımlar ortaya koymalarına imkan sağlayan bu çalışmalar önümüzdeki dönemde de devam diyor.
.jpg?sfvrsn=3)
IGA ile yürütülen ArtWist projesi kapsamındaki iş birliği öğrenci çalışmalarıyla da sınırlı kalmıyor. 7 Nisan’da açılan sergide Ayazağa Kampüsündeki güneş saati ve 250. Yıl Heykelinin de tasarımcısı Mehmet Erkök’ün “Göğe Çıkan Merdiven” adlı heykel çalışması, öğretim üyemiz Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu’nun da botanik sanatçısı Yunus Karma ile birlikte yaptığı ve atık malzemeleri içeren bitki yerleştirmesi bulunuyor. Dış hatlar terminali giden yolcu katında Güven İslamoğlu, Seçkin Prim, Yunus Karma gibi isimlerin özgün çalışmaları yolcuların yoğun ilgisini çekiyor.
.png?sfvrsn=3)
Biz de ArtWist Atıktan Sanata projeleri kapsamında projenin yürütücülerinden Mehmet Erkök ile konuştuk:
Heykeli bir ifade aracısı olarak nasıl tanımlarsınız?
Heykelin 3 boyutlu doğası, onu gerçek hayatın içine yerleştirir ve insanlarla bir bağ kurma potansiyeli yaratır; özellikle galerilerden çıkıp da kamusal alana tasarlanıp üretilen yapıtların, kent dokusu ve özgünlüğü için oluşturduğu katma değer ile insanların heykel ile değil de heykelin insanla buluştuğu ayrıcalıklı ve dolaysız bir iletişim aracıdır; heykel insanlara mesaj ilettiği gibi estetik öğeleri de dert edinmelidir, duygulara hitap etmelidir.
Atıkların sanata dönüşümü konusundaki görüşlerinizi alabilir miyiz?
Atıkların çoğu bana göre atık değildir; birçoğu hala sağlamdır ve temizdir de. Önemli olan onlara tekrar yaşama şansı vermektir. Söktüğüm birçok makine veya objenin içindeki parçaların neredeyse tamamı esasen sağlam ve kullanılabilir durumdadır. Birçok parçanın biçimleri de kendi içlerinde benzersiz güzelliklere sahiptir; mühendisliğin işlev ve estetiği, onlara yeni tanımlamalar yüklememde bana yol göstericidir.
Bu projede yer almanın sizin için anlamı nedir?
Bu sosyal sorumluluk projesi, çok yönlü fırsatlar sunuyor bana; hem yerel bölgedeki ortaokul öğrencileriyle çalıştayda beraber olma fırsatı sundu, hem üniversite öğrencilerim için bir saha ve atölye çalışma ortamında yer almalarını sağladı, hem de benim kendi ajandamın köşesine not etmiş olduğum bazı proje temalarımın/taslaklarımın hayata geçmeye başlaması için fırsat yarattı.
Bu projede öğrencilerin ve çocukların kazanımı sizce nedir?
Her şeyden önce sadece çocukların değil, biz yetişkinlerin de atıkların aslında hiçbir yere gitmediği, yok olmadığı duygusunu yaşamamız; onları çöpe atmakla aslında onlar yok olmuyorlar. Bu farkındalığın oluşması kritik bir eşiktir. Diğer yanda, 1 yıldır süregelen çalışmaların çoğunda, öğrenciler kolektif çalışmayı da deneyimlediler.
‘Upcycling’ ile işlerinizin arasındaki ilişkiyi nasıl değerlendirirsiniz?
Ben tek bir malzemeye bağlı çalışmıyorum; sadece ahşap, sadece metal veya sadece plastikle çalışmıyorum; tüm bu malzemelerden seçerek bir estetik yapı ortaya çıkartmaya çalışıyorum. Endüstriyel Tasarımcı kimliğimle malzemeleri birbirlerine temiz yöntemlerle bağlamaya çalışıyorum. Konstrüktif bir yapıyı her zaman önde tutmaya gayret ediyorum; çalışmalarım bazen, hatta genellikle 'ürün' ile 'sanat objesi' arasında bir yerde kalabiliyor. Önüme koyduğum onca çeşit malzemeye biçim vermek, onları birbiri ile ilişkilendirmek, birbirine bağlamak benim için hem bir mücadele biçimi hem de sürekli bir beyin jimnastiği demektir.
Benim veya başka sanatçıların işlerimizde kullandığımız atık parçaların, gerçekten 'upcycle' edilip edilmediği konusu oldukça büyük bir sorudur bence; bir kamyonun motorunda 300.000 kilometre boyunca iş görmüş bir volan dişlisini biz, heykelimizde formun tamamlayıcısı olarak statik bir yere yerleştiriyorsak onu gerçekten 'upcycle' etmiş oluyor muyuz? Bu kavramların içlerini boşaltmadan kullanmak ve bu noktalara da parmak basmak gerekiyor.
İşlerinizi ortaya çıkartma süreciniz nasıl?
Benim tasarlama sürecim genellikle hem çizim hem de 3. boyutta çalışarak ilerler; en başta birkaç fikir eskizinden hemen sonra üretmeye, parçaları biçimlendirmeye başlarım. Bu noktadan itibaren de çoğunlukla yaparak tasarlamaya devam ederim.
.png?sfvrsn=3)
“Atıktan Sanata Projesi” hakkında
Ülke çapında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Sıfır Atık Projesi’nin, İstanbul Havalimanı Projesi kapsamında ”Sıfır Atık’a Giden Yol” ve ”İGA Atıktan Sanata Projesi’’nin tanıtımını gerçekleştirmek, “İleri Dönüşüm”, “Yeniden Kullanım”, “Geri Dönüşüm” kavramları hakkında bilinç ve farkındalığı artırmak ve İGA’nın Çevre ve Sürdürülebilirlik Projeleri hakkında bilgi vermek amacıyla birtakım etkinlikler düzenlenmeye devam ediyor.
İstanbul Havalimanı Projesi inşaatı sürecinde ortaya çıkan atıkların yeniden kullanılarak değerlendirilmesi, atık azaltımı ve atık bilincinin artırılmasına yönelik bir sanat atölyesi kurularak sanat eserleri oluşturulması ve tasarım ürünleri ortaya çıkarılması hedeflenen projede bölge halkı için sosyal ve ekonomik getirilerin sağlanması amaçlandı. Projede İstanbul Havalimanı çevresinde yaşayan yetişkin ve çocuklarla yürütülen atölye çalışmalarıyla, ortaya çıkan ürünlerin farklı satış kanallarında satılarak maddi kaynak oluşturuluyor, bu kaynakla da sosyal sorumluluk projelerinin gerçekleştiriliyor.
ArtWist Atıktan Sanata Projesi kapsamında bugüne kadar 10 ton atık geri dönüştürülmüş, 140 paydaşın katıldığı 10 atölye çalışması gerçekleştirilmiştir. Üniversite seviyesinde 3 dersin dönem planlarında yer almış, 110 öğrenci ile ortak çalışmalar yürütülmüştür. İlk kez bir inşaat projesinde inşaat sahasında bu kapsamda bir sanat atölyesi kurulmuştur. ArtWist Atıktan Sanata Projesi’yle birçok farklı kategoride farklı dallarda sanatçılar ve akademisyenlerle çalışılarak, ‘Botanik/Bitki’, ‘Moda’, ‘Heykel’ ve ‘Kullanılabilir Ürün’ olarak 4 farklı kategoride eserler üretilmiştir.
.png?sfvrsn=3)
İTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü’nde projeye paralel olarak derslerde çalışmalar yapılıyor. Öğrencilerin tasarlayıp uygulayacağı ürünlerin yine ilgili satış kanallarından meraklılarına ulaştırılarak elde edilecek gelirle burs imkânları yaratılması hedeflenmekte. Bu açıdan değerlendirildiğinde, proje bir yandan ihtiyaç sahipleri için katma değer oluştururken, diğer yandan da üniversite öğrencilerinin birebir sosyal sorumluluk projesi içinde yer almalarını teşvik ediyor.
Projenin en önemli ayağı, gerçekleştirilen ve geliştirilmeye devam edecek olan iç ve dış iletişim çalıştaylarıdır. Bu çalıştaylarla hem çevre ve atık bilinci oluşturulması hem de “sıfır atık”a giden yolda katkı sağlanması hedeflenmektedir. Atölye çalışmalarının sonuçlarının, İstanbul Havalimanı’nda sergilenmesi süreci başladı. Bu sergide yer alan ürünlerin satışa sunulmasından sağlanacak gelirle sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştirilebilecektir.
.png?sfvrsn=3)